Soğuk Havalarda Kalbinize Dikkat

Soğuk Havalarda Kalbinize Dikkat13.02.2023

Soğuk hava pıhtılaşma, kan basıncı ve nabız artışına neden olabilir. Bu nedenle koroner kalp rahatsızlıkları olanlar ve belli bir yaşın üzerindeki kişilerin kış mevsiminde kalp sağlığına daha fazla özen göstermesi gerekmektedir. Kış mevsimi ve soğuk havanın kalp sağlığına olan etkileriyle ilgili yapılan araştırmalar, kış aylarında kan kolesterol düzeyinin hareket azalmasına ve maruz kalınan kirli havaya bağlı olarak yükseldiğini gösteriyor.

Soğuk havalarda koroner kalp hastalıkları da sıklıkla görülüyor. Bunun nedeni soğuk havanın kan damarlarının büzülerek daralmasına sebep olması ve dolayısıyla damarlardaki kan akışının azalarak, dokulara daha az oksijen göndermesidir. Vücutta kan basıncının da artmasıyla birlikte, kan pıhtısı oluşumu soğuk havalarda artma eğilimindedir.

Hareketli yaşam ve düzenli egzersiz yapmak kalp hastalıklarını önlemenin mükemmel bir yoludur. Egzersiz yaparken vücudun oksijen ihtiyacı artar. Soğuk havalarda ise dokulara iletilen oksijen miktarı azalır. Bu çift yönlü etki nedeniyle kalbiniz daha fazla yük altına girer. Ayrıca kış aylarında hava kirliliğinin artış gösterdiği bir gerçektir. Özellikle şehir merkezlerinde ya da kömür ve odun yakılarak ısınılan bölgelerde, kirli havanın solunması büyük risk taşımaktadır. Ancak bu hareketsiz kalınması, sportif yaşamdan uzaklaşılması anlamına gelmemeli; bunun yerine bir süre kapalı alanlarda egzersiz yapılması önerilmektedir.

 

Sağlıklı Bir Kalp İçin Bu Önlemler Alınmalı

Kalp ve damar hastaları kalp rahatsızlıkları konusunda dikkatli olmalıdır. Kalple ilgili hastalıklar oldukça sessiz ilerleyerek aniden gelişebilir ve bir kriz yaşayana kadar sağlığınızda bir problem olduğunun farkında olmayabilirsiniz. Sigara kullananlar, sağlıksız beslenenler, hareketsiz bir yaşam sürenler ve ailesinde kalp rahatsızlığı öyküsü olanlar risk grubunda olduğundan daha tedbirli davranmaları gerekmektedir. Soğuk havalarda daha dikkatli olmalı ve kendilerini korumalıdırlar.

Kış mevsimi nezle ve grip vakalarının sık görüldüğü bir dönemdir, grip sonrası görülen kalp krizlerindeki artışla ilgili çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da kalp krizi riskini arttırabilmektedir. Hava sıcaklıklarının değiştirilmesi mümkün olmadığından sigarayı bırakmak, daha aktif bir hayat sürmek, düzenli olarak kardiyoloji kontrollerini yaptırmak, tok ve aç karnına ağır efor sarf etmemek, bir kardiyoloji hekimine danışmadan ilaç kullanmamak, kilo kontrolü yapmak kalp sağlığını korumak için elzemdir.

 

Bu mevsimde dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şöyle sıralanabilir:

  • Soğuğa maruz kalmayı ve soğuk havada geçirilen zamanı sınırlandırmak,
  • Dışarı çıkılması gerekiyorsa sıkı giyinmek; özellikle baş, boyun ve eller mutlaka örtülmeli,
  • Yapılan aktivite ve egzersizler molalar vererek ve daha düşük bir tempoda yapılmalı, aşırı terlememeye ve susuz kalmamaya dikkat edilmeli,
  • Kalp için alınan ilaçlar var ise düzenli kullanmaya özen gösterilmelidir.

Alınacak bu tedbirler sağlıklı bir kış mevsimi geçirmenize yardımcı olacaktır.

 

Depremzedeler İçin Hipotermi Uyarısı

Kış mevsiminde üzerine değinilebilecek bir diğer tehlike hipotermidir. Vücut ısısının 35 derece altına düşerek kalp, sinir sistemi ve diğer organların yanlış çalışmasına hipotermi denmektedir. Hipotermi, müdahale edilmezse kalp yetmezliği ve ölüme yol açan bir hastalıktır. Hastalığın semptomları arasında zayıf nabız, konuşma bozukluğu, titreme ve kafa karışıklığı yer alır. Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve diğer illerimize de oldukça fazla etkisini gösteren deprem afetinde depremzedeler için hipotermi tehlikesi bulunmaktadır. Hipotermi geçiren kişiler, yatar pozisyonda, sarsmadan tedavi altına alınmalıdır; sert müdahaleler ölümcül ritim bozukluklarını tetikleyebilir.

Altının çizilmesi gereken bir diğer husus deprem sırasında ve sonrasında biraz da olsa sakin kalabiliyor olmaktır. Vücutta adrenalin salgılandığında kalp daha hızlı atarak kan dolaşımını hızlandırır ve kan basıncı artar. Bu durumda kalp için gerekli kan akışı sağlanamayabilir. Depremle birlikte bir anda aşırı stres ve korku yaşayan kişide kan, kalbe ve beyne ulaşmayabilir. Bu da kalp krizi veya inmeye yol açar. Afetlerde ve hayatın diğer her alanında stresle başa çıkabiliyor olmak bu anlamda hayati öneme sahiptir.