MENÜ
- ANASAYFA
- BÖLÜMLERİMİZ
- DOKTORLARIMIZ
- ONLİNE İŞLEMLER
- KURUMSAL
- BİZE ULAŞIN
Sirkadiyen ritim; dünyanın kendi ekseni etrafındaki 24 saatlik yolculuğu sonucunda ortaya çıkan canlılar üzerindeki biyokimyasal, fizyolojik ve davranışal ritimlerin tekrarıdır. Kısacası; vücudumuzun biyolojik saati olarak da tanımlayabiliriz.
Uyku-uyanıklılık döngüsü, vücut ısısı, kan basıncı düzenlenmesi, kalp hızı çalışma performansı, melatonin, büyüme hormonu, kortizol, nörotransmitter sekresyonu gibi çeşitli hormonların sentez ve sekresyonundan da sorumludur ayrıca. Görüldüğü gibi bir çok sistemi ve hormonu etkileyen sirkadiyen ritmin bozulması obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, hipertansiyon, metabolik sendrom ve kanser gibi hastalık risklerinin artmasına yol açıyor. Yine sirkadiyen ritmin bozulması besin seçimi ve enerji dengesinin etkilenmesi ile birlikte kilo yönetimi üzerinde büyük rol oynuyor.
Uyku ve sirkadiyen ritim enerji metabolizmasının düzenlenmesinde temel bileşendir. Özellikle Jetlag ve vardiyalı çalışma durumlarında kişinin uyku-uyanıklıklık dönemleri değişiyor. Ritimdeki senkronizasyonun bozulması uyku miktarının azalmasıyla birlikte iştah mekanizmasında değişikliklere ve bunun sonucunda da yanlış sirkadiyen zamanda alınan aşırı enerji ile birlikte vücut yağ miktarında ve vücut ağırlık artışı görülüyor.
Sonuç olarak; modern hayat ile birlikte değişen yaşam koşulları, vardiyalı çalışma saatleri, sık seyahat etme, uyku bozuklukları gibi bir çok faktör bireylerin sirkadiyen ritmini olumsuz anlamda etkiliyor. Obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, hipertansiyon, metabolik sendrom ve kanser gibi hastalıkların altında yatan mekanizmalardan biri de sirkadiyen ritimdeki bozulmadır.