Doğum Kontrol Yöntemleri: Etkili Korunma İçin Tüm Seçenekler

Hamileliği önlemek için kullanılan doğum kontrol yöntemleri, bireylerin hem fiziksel sağlığını hem de yaşam planlamasını doğrudan etkileyen önemli tercihler arasında yer alır. Günümüzde sunulan seçenekler, kişisel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna göre çeşitlilik göstermektedir. Bu içerikte, doğum kontrol yöntemleri nelerdir sorusundan başlanarak kadınlar ve erkekler için uygun alternatiflere kadar tüm yönleri ele alınacaktır.
Doğum Kontrol Yöntemleri Nelerdir?
Doğum kontrol yöntemleri; kadın doğum kontrol yöntemleri ve erkek doğum kontrol yöntemleri olarak ikiye ayrılır. Hormonal haplar, spiral, cilt altı implant gibi seçenekler kadınlar için; prezervatif ve vazektomi ise erkekler için yaygındır. Bu konuda destek almak isteyenler Kadın Hastalıkları ve Doğum veya Üroloji bölümlerine başvurulabilir.
Modern Doğum Kontrol Yöntemlerinin Tarihçesi
Modern doğum kontrol yöntemleri, 1960'larda doğum kontrol hapının kullanıma sunulmasıyla yaygınlaşmıştır. Bu gelişme, doğurganlık kontrolünde tıbbi ve toplumsal bir dönüm noktası olmuştur. Ardından spiral ve cilt altı implant gibi uzun etkili yöntemler geliştirilmiş, kullanıcı dostu seçenekler artmıştır.
Bugün, bu yöntemlerin etkileri Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları gibi uzmanlık alanlarında yakından izlenmekte, teknolojik gelişmeler Deri Altı İmplant Çubuğu Nedir? gibi kaynaklarla takip edilmektedir.
Doğum Kontrol Yöntemlerinin Etkinlik Oranları
Hormonal doğum kontrol yöntemleri %91-99 oranında etkilidir. Bariyer doğum kontrol yöntemleri ise doğru kullanımla %70-85 arasında koruma sağlar. Spiral gibi uzun süreli yöntemler daha yüksek başarı sunar. Deri altı implantların ise %99'dan daha yüksek koruyuculuk oranına sahip olduğu bildirilmiştir.
Kadın Doğum Kontrol Yöntemleri
Kadınlara yönelik doğum kontrol yöntemleri, doğurganlığı geçici ya da kalıcı olarak kontrol altına almayı amaçlar. Kadın doğum kontrol yöntemleri arasında hormonal seçenekler, fiziksel bariyerler, rahim içi araçlar ve uzun etkili implantlar yer alır. Her yöntemin etkinliği, kullanım şekli ve vücut üzerindeki etkisi farklıdır.
Seçim yaparken bireysel sağlık durumu, yaşam planı ve düzenli takip gereklilikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Uygun yöntem belirlenmeden önce Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünden uzman desteği alınması önerilir.
Hormonal Doğum Kontrol Yöntemleri
Hormonal doğum kontrol yöntemleri, vücuda dışarıdan hormon vererek yumurtlamayı baskılar ve döllenmeyi önler. En sık kullanılanlar:
-
Doğum kontrol hapları
-
Vajinal halka
-
Cilt bandı
-
Enjeksiyonlar
Bu yöntemler düzenli kullanımda yüksek oranda etkilidir. Ancak hormon düzeylerini etkilediği için özellikle tiroit, diyabet veya obezite gibi durumlarda Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanlarıyla da değerlendirilmelidir. Kadınlarda doğum kontrol yöntemleri arasında en yaygın tercih edilen gruptur.
Bariyer Doğum Kontrol Yöntemleri
Bariyer doğum kontrol yöntemleri, sperm ile yumurtanın birleşmesini fiziksel olarak engeller. Kadınlara özel bariyer yöntemleri şu şekildedir:
-
Diyafram
-
Servikal kapak
-
Kadın prezervatifi
Bu yöntemler hormon içermediğinden bazı kadınlar tarafından daha çok tercih edilir. Ancak doğru yerleştirme ve zamanlama konusunda dikkatli olunması gerekir. Uygulama ve ciltle teması nedeniyle Dermatoloji uzmanlığı da bu süreçte önemlidir. Özellikle doğum kontrol yöntemleri diyafram gibi seçeneklerde bireysel uyum büyük rol oynar.
Rahim İçi Araçlar (RİA/Spiral)
Doğum kontrol yöntemleri spiral olarak bilinen RİA'lar, rahim içine yerleştirilen ve uzun süre etkili koruma sağlayan araçlardır. Hormonlu (levonorgestrel içeren) ve hormonsuz (bakır) seçenekleri bulunur. Kullanımı genellikle 3–10 yıl arasında değişir.
Bu yöntem, düzenli takip gerektirmez ve yüksek koruma sağlar. Ancak yerleştirme işlemi mutlaka bir uzman tarafından yapılmalıdır. Detaylı değerlendirme için Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüne başvurulmalıdır.
Cilt Altı İmplant Doğum Kontrol Yöntemi
Cilt altı implant doğum kontrol yöntemi, kolun üst iç kısmına yerleştirilen küçük bir çubuk aracılığıyla hormon salınımı yapar. 3 yıla kadar etkili koruma sağlar ve kullanıcı hatasına kapalı bir yöntemdir. Uygulama ve çıkarma işlemleri hekim tarafından yapılır.
Doğum kontrol yöntemleri implant grubuna dâhil olan bu yöntem, unutkanlık sorunu olanlar için idealdir. Uygulama hakkında detaylı bilgi için Deri Altı İmplant Çubuğu Nedir? sayfası ziyaret edilebilir.
Erkek Doğum Kontrol Yöntemleri
Erkek doğum kontrol yöntemleri, gebeliği önlemek için erkeklerin kullanabileceği geçici veya kalıcı seçeneklerden oluşur. Günümüzde uygulanabilirliği en yüksek olanlar prezervatif ve vazektomi olsa da yeni alternatiflerin geliştirilmesi için çalışmalar devam etmektedir.
Erkekler için doğum kontrol seçimi yapılırken etkinlik, geri dönüşümlülük ve bireysel sağlık durumu dikkate alınmalıdır. Uygun yöntem için Üroloji uzmanları tarafından değerlendirme yapılması önerilir.
Bariyer Yöntemleri (Prezervatif)
Bariyer doğum kontrol yöntemleri içinde erkek prezervatifi en yaygın kullanılan ve kolay ulaşılabilen çözümdür. Prezervatif:
-
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlar.
-
Doğru kullanıldığında %85-98 oranında etkilidir.
-
Hormonal etkisi yoktur ve sistemik bir yan etki oluşturmaz.
Kullanımı basit olmasına rağmen dikkatli takılmadığında etkinliği düşebilir. Bu nedenle kullanım talimatlarına uygun hareket edilmelidir. Erkek doğum kontrol yöntemleri arasında yaygınlığı en fazla olan yöntemdir.
Vazektomi ve Kalıcı Korunma
Vazektomi, erkeklerde sperm kanallarının bağlanmasıyla uygulanan kalıcı doğum kontrol yöntemidir. Geri dönüşü zordur ve bu nedenle kararı uzun vadeli düşünülerek verilmelidir. İşlem genellikle lokal anestezi altında kısa sürede tamamlanır.
Kalıcı doğum kontrol yöntemleri arasında yer alan vazektomi, yüksek etkinlik oranına sahiptir. Konuyla ilgili değerlendirme için Üroloji bölümüyle iletişime geçilebilir.
Erkekler İçin Geliştirilmekte Olan Yöntemler
Günümüzde araştırmalar, erkekler için doğum kontrol yöntemleri alanında yeni seçenekler geliştirmeye yöneliktir. Bu çalışmalar arasında:
-
Testosteron bazlı hormonal enjeksiyonlar
-
Jel formunda hormonal ürünler
-
Geçici sperm üretimini durduran ilaçlar
bulunmaktadır. Klinik deneylerde olumlu sonuçlar alınsa da henüz yaygın kullanıma girmemiştir. Gelecekte, erkeklerin doğum kontrolünde daha aktif rol üstlenmesini sağlayacak bu yöntemler, önemli bir ihtiyaç boşluğunu kapatabilir.
Doğum Kontrol Hapları
Doğum kontrol yöntemleri içinde en sık tercih edilenlerden biri doğum kontrol haplarıdır. Hormonal içerikleriyle gebeliği önlemeye yardımcı olur. Ancak her bünyeye uygunluğu farklılık gösterebilir.
Detaylı bilgi için Doğum Kontrol Hapları sayfasını inceleyebilirsiniz.
Doğum Kontrol Haplarının Temel Özellikleri
Doğum kontrol hapları:
-
Günlük kullanım gerektirir.
-
Doğru kullanıldığında %99'a kadar koruma sağlar.
-
Regl döngüsünü düzenleyebilir, bazı hormonal akne sorunlarında da etkilidir.
Daha detaylı bilgiye Doğum Kontrol Hapları sayfasından ulaşabilirsiniz.
Doğal Doğum Kontrol Yöntemleri
Hormon kullanmak istemeyen bireyler için doğal doğum kontrol yöntemleri, vücudun doğal döngüsünü temel alarak gebeliği önlemeyi amaçlar. Bu yöntemler herhangi bir ilaç, araç ya da cerrahi müdahale gerektirmez.
Ancak bu yöntemlerin etkinliği, kullanıcının dikkatine ve takibe bağlıdır. Özellikle düzenli adet döngüsüne sahip olan bireylerde daha verimli sonuç verir. Doğru uygulandığında fayda sağlayabilir, ancak güvenilirlik oranı diğer yöntemlere göre düşüktür.
Takvim Yöntemi ve Etkinliği
Takvim yöntemi, adet döngüsünün izlenerek yumurtlama günlerinin belirlenmesi esasına dayanır. Bu dönemde ilişkiyi sınırlamak veya tamamen kaçınmak yöntemin temelidir. En az iki ila üç ay düzenli takip yapılmadan kullanılmaması önerilir.
Doğal doğum kontrol yöntemleri içinde en çok bilinen bu yöntem, kullanıcı hatasına açık olduğu için dikkat gerektirir. Etkinliği yaklaşık %75 civarındadır.
Sıcaklık ve Servikal Mukus İzleme Yöntemleri
Bu yöntemlerde, vücut sıcaklığındaki hafif değişiklikler ve servikal mukusun kıvamı izlenerek doğurganlık dönemi belirlenir. Doğru gözlem ve kayıt tutma alışkanlığı gerektirir.
Bu yöntemler:
-
Hormonal müdahale içermez.
-
Ciddi yan etkileri yoktur.
-
Gözlem hatalarına bağlı olarak güvenilirlik azalabilir.
Bu teknikler, doğal doğum kontrol yöntemleri arasında daha karmaşık ama hormon içermeyen seçenekler sunar.
Doğal Yöntemlerin Avantaj ve Dezavantajları
Doğal doğum kontrol yöntemleri bazı avantajlara sahiptir:
✔ Hormon içermez
✔ Uygun şekilde uygulandığında maliyetsizdir
✔ Doğurganlık hakkında bilgi sahibi olmayı sağlar
Ancak bazı dezavantajları da vardır:
✘ Kullanıcı hatasına açıktır
✘ Etkinlik oranı düşüktür
✘ Her birey için uygun değildir
Hormonal destek almadan korunmak isteyen bireyler için bir alternatif oluştursa da kişisel dikkat ve düzenli takip gerektirir.
Yaşa Göre Doğum Kontrol Yöntemleri
Doğum kontrol ihtiyacı yaşa bağlı olarak değişebilir. Genç bireylerle 40 yaş üstü kişiler arasında hormonal denge, doğurganlık seviyesi ve sağlık riskleri farklılaştığı için doğum kontrol tercihi de bu doğrultuda şekillendirilmelidir.
Uzman önerisiyle hareket edilmesi, yaşa uygun doğum kontrol yönteminin seçilmesini kolaylaştırır. Özellikle Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ve Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümlerinden destek alınması önerilir.
40 Yaş Üstü Doğum Kontrol Yöntemleri
40 yaş üstü doğum kontrol yöntemleri, hormonal değişiklikler, kronik hastalık riskleri ve gebelikteki artan komplikasyon olasılığı göz önünde bulundurularak seçilmelidir.
Bu yaş grubunda önerilebilecek yöntemler şunlardır:
-
Düşük doz hormon içeren doğum kontrol hapları
-
Doğum kontrol yöntemleri spiral
-
Kalıcı doğum kontrol yöntemleri (örneğin tüp ligasyonu veya vazektomi)
-
Hormonsuz doğum kontrol yöntemleri
Sigara kullanımı, hipertansiyon, diyabet gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalı, gerekirse Beslenme ve Diyet uzmanlığı ile desteklenmelidir. 40 yaş üstü doğum kontrol yöntemleri için kişisel sağlık geçmişi mutlaka dikkate alınmalıdır.
Genç Yetişkinlerde Doğum Kontrol Seçimi
Genç bireylerde doğurganlık daha yüksek olduğu için daha etkili ve kullanıcı dostu yöntemler ön plana çıkar. Günlük doğum kontrol hapları, bariyer doğum kontrol yöntemleri (prezervatif gibi) ve cilt altı implantlar bu yaş grubunda yaygın olarak tercih edilir.
Erken yaşta uzun süreli koruma arayan bireyler için doğum kontrol yöntemleri implant gibi seçenekler daha uygun olabilir. Uygulama kolaylığı ve düzenli takip gerektirmemesi açısından pratik çözümler sunar. Bu yaş grubunda doğum kontrol kararı, aynı zamanda eğitim ve kariyer planlamalarıyla da ilişkilidir.
Özel Durumlarda Doğum Kontrol
Bazı bireyler için doğum kontrol seçimi, özel sağlık durumlarına göre şekillendirilmelidir. Sigara kullanımı, hormonal hassasiyet, kronik hastalıklar gibi faktörler, standart yöntemlerin tercih edilmesini kısıtlayabilir. Bu gibi durumlarda kişiselleştirilmiş yaklaşımlar önem kazanır.
Değerlendirme için Kadın Hastalıkları ve Doğum, Psikoloji ve Endokrinoloji bölümleri birlikte çalışmalıdır.
Sigara İçenler İçin Doğum Kontrol Yöntemleri
Sigara kullanımı, özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda hormonal doğum kontrol risklerini artırabilir. Bu nedenle, sigara içenler için doğum kontrol yöntemleri genellikle hormonal olmayan alternatifler arasından seçilir.
Önerilen seçenekler:
-
Spiral (bakır içeren, hormonsuz)
-
Bariyer doğum kontrol yöntemleri (diyafram, kadın prezervatifi)
Doğum kontrol yöntemleri diyafram gibi lokal etkili çözümler bu listede yer tutar. Sigara kullanımı metabolizmayı etkileyebileceği için Beslenme ve Diyet desteği de faydalı olabilir.
Hormonsuz Doğum Kontrol Seçenekleri
Bazı bireyler hormonal yan etkilerden kaçınmak veya medikal nedenlerle hormon kullanamamak durumundadır. Bu durumda hormonsuz doğum kontrol yöntemleri devreye girer. En yaygın olanlar şunlardır:
-
Doğal doğum kontrol yöntemleri (takvim, sıcaklık-mukus takibi)
-
Bariyer yöntemleri (diyafram, servikal kapak)
-
Hormonsuz spiral (RİA)
-
Kalıcı doğum kontrol yöntemleri (tüp ligasyonu, vazektomi)
Hormonal olmayan doğum kontrol yöntemleri, uzun vadeli korunma isteyen ve sağlık açısından hassasiyeti olan bireyler için idealdir. Bu seçeneklerin değerlendirilmesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümü rehberlik eder.
Doğum Kontrol Yöntemi Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Doğum kontrol yöntemleri arasında seçim yaparken sadece korunma oranı değil, bireyin sağlık durumu, yaşam tarzı ve kişisel tercihleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Uygun yöntem, ancak bu unsurlar birlikte değerlendirilerek belirlenebilir.
Bu noktada Kadın Hastalıkları ve Doğum, Endokrinoloji ve Psikiyatri gibi bölümlerden profesyonel destek almak süreci kolaylaştırır.
Sağlık Geçmişi ve Risk Faktörleri
Kişinin geçmişte yaşadığı sağlık sorunları ve mevcut rahatsızlıkları, doğum kontrol tercihini doğrudan etkiler. Örneğin:
-
Tansiyon, migren, diyabet gibi durumlarda hormonal yöntemler risk oluşturabilir.
-
Sigara kullanımı 35 yaş üzerindeki bireylerde hormonlu hap kullanımını riskli hale getirir.
-
Cilt problemleri olanlarda ise bazı yöntemler dermatolojik sorunları tetikleyebilir.
Bu gibi durumlarda hormonal olmayan doğum kontrol yöntemleri veya doğum kontrol yöntemleri spiral gibi daha güvenli alternatifler değerlendirilebilir.
Yaşam Tarzı ve Kişisel Tercihler
Kişinin günlük yaşam rutini, ilişki durumu, doğurganlık planları ve yöntem kullanımına olan uyumu da büyük önem taşır. Örneğin:
-
Düzenli ilaç kullanımı zor olan bireyler için doğum kontrol yöntemleri implant gibi uzun etkili çözümler uygundur.
-
Hormon kullanmak istemeyen bireyler için hormonsuz doğum kontrol yöntemleri daha uygun bir seçimdir.
-
Kalıcı bir çözüm arayanlar ise kalıcı doğum kontrol yöntemleri arasında karar verebilir.
Bu faktörlerin dikkatle değerlendirilmesi, yöntemden maksimum fayda alınmasını sağlar.
Doğum Kontrol Yöntemlerinin Yan Etkileri
Her doğum kontrol yöntemi, vücut yapısına ve kullanım şekline göre bazı yan etkilere neden olabilir. Yan etkiler, yöntemin hormonal olup olmamasına, kişisel sağlık geçmişine ve düzenli kullanıma bağlı olarak değişir. Bu etkiler hakkında bilgi sahibi olmak, doğru yöntem seçimi açısından önemlidir.
Özellikle hormonal içerikli doğum kontrol yöntemleriyle ilgili değerlendirme yapılırken Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ve Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlıklarından destek alınmalıdır.
Yaygın Görülen Yan Etkiler
Hormonal doğum kontrol yöntemlerinde en sık karşılaşılan yan etkiler şunlardır:
-
Adet düzensizlikleri
-
Baş ağrısı
-
Göğüs hassasiyeti
-
Hafif kilo değişiklikleri
-
Cilt problemleri (akne, yağlanma)
Bu etkiler çoğu zaman geçicidir ve kullanımın ilk aylarında daha belirgin olur. Özellikle doğum kontrol yöntemleri implant veya doğum kontrol hapı gibi hormon içeren yöntemlerde, bireyden bireye değişen yan etkiler gözlenebilir.
Ciddi Yan Etkiler ve Belirtileri
Nadiren de olsa bazı doğum kontrol yöntemleri ciddi yan etkiler oluşturabilir. Bu durumlar acil müdahale gerektirebilir ve ihmal edilmemelidir. Dikkat edilmesi gereken belirtiler:
-
Şiddetli baş ağrısı ve bulanık görme
-
Göğüs ağrısı ve nefes darlığı
-
Bacaklarda ağrı, şişlik (tromboflebit riski)
-
Ani ruh hali değişimleri
Bu gibi etkilerde hormonsuz doğum kontrol yöntemleri ya da bariyer doğum kontrol yöntemleri gibi alternatifler değerlendirilmelidir. Gerekirse Psikiyatri ve Dermatoloji bölümleri ile birlikte çalışılması gerekebilir.
Kalıcı Doğum Kontrol Yöntemleri
Doğurganlığını uzun vadeli olarak sonlandırmak isteyen bireyler için kalıcı doğum kontrol yöntemleri, etkili ve güvenli bir çözümdür. Tıbbi müdahale ile yapılan bu işlemler, geri dönüşü zor ya da imkânsız olduğu için karar öncesinde dikkatli değerlendirme gerektirir.
Uygunluk değerlendirmesi için Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Üroloji bölümlerinden destek alınmalıdır.
Kadınlarda Tüp Ligasyonu
Tüp ligasyonu, fallop tüplerinin bağlanarak yumurtanın sperm ile buluşmasının kalıcı olarak engellenmesi işlemidir. Bu yöntem:
-
Cerrahi müdahale ile uygulanır
-
Gebeliği %99'un üzerinde önler
-
Genellikle sezaryen sırasında ya da sonrasında tercih edilir
Kadınlarda doğum kontrol yöntemleri arasında kalıcı çözümler arasında yer alır. Özellikle 40 yaş sonrası doğurganlık planı olmayan kadınlar için tercih edilen bir yöntemdir.
Erkeklerde Vazektomi
Erkek doğum kontrol yöntemleri içinde kalıcı çözüm sunan vazektomi, spermin meniyle karışmasını engelleyen cerrahi bir işlemdir. Lokal anestezi ile uygulanır ve kısa sürede tamamlanır.
Vazektomi sonrası kişi cinsel yaşamına devam edebilir; işlem yalnızca üreme işlevini etkiler. Kalıcı doğum kontrol yöntemleri arasında en güvenilir ve düşük riskli uygulamalardan biridir. Daha fazla bilgi için Üroloji bölümüyle görüşülebilir.
Kalıcı Yöntemlerin Geri Dönüşü
Tüp ligasyonu ve vazektomi teorik olarak geri döndürülebilir olsa da başarı oranı oldukça düşüktür. Bu nedenle bu yöntemler uygulanmadan önce:
-
Kapsamlı danışmanlık alınmalıdır
-
Karar uzun vadeli planlamalara göre verilmelidir
-
Psikolojik açıdan hazır olunmalıdır
Kalıcı doğum kontrol seçeneklerinin geri dönüşü konusunda Psikoloji ve Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümlerinin ortak değerlendirmesi önemlidir.
Sıkça Sorulan Sorular
En Etkili Doğum Kontrol Yöntemi Hangisidir?
En etkili doğum kontrol yöntemleri, doğru uygulandığında %99'a kadar koruma sağlayan seçeneklerdir. Bunlar arasında:
-
Spiral (hormonlu veya bakırlı)
-
Kalıcı doğum kontrol yöntemleri (tüp ligasyonu, vazektomi)
yer alır. Uygun yöntem kişisel sağlık durumuna göre değişebileceğinden, karar öncesi Kadın Hastalıkları ve Doğum veya Üroloji bölümleri ile görüşmek gerekir.
Doğum Kontrol Yöntemleri Gelecekteki Doğurganlığı Etkiler mi?
Hayır, doğum kontrol yöntemlerinin büyük çoğunluğu geçici etkiye sahiptir ve kullanım bırakıldığında doğurganlık genellikle geri döner. Ancak kalıcı yöntemler (tüp ligasyonu, vazektomi) geri dönüşsüz olabilir. Bu nedenle karar öncesi detaylı değerlendirme yapılmalıdır.
Doğum Kontrol Yöntemlerini Nereden Temin Edebilirim?
Doğum kontrol hapları ve bariyer yöntemler eczanelerden reçete ile temin edilebilir. Spiral, implant gibi tıbbi uygulama gerektiren yöntemler ise sağlık kuruluşlarında uzman hekimler tarafından uygulanmalıdır. Uygulama öncesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ile iletişime geçilmesi önerilir.
Doğum Kontrol Yöntemi Kullanırken Acil Durum Koruması Gerekir mi?
Eğer yöntem yanlış uygulanmışsa (hap unutulmuşsa, prezervatif yırtılmışsa vb.), acil korunma hapları kullanılabilir. Ancak bu ürünler rutin doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmamalıdır. Sürekli koruma için uygun bir yöntem belirlenmelidir.
Doğum Kontrol Yöntemleri Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklara Karşı Korur mu?
Doğum kontrol yöntemleri sadece gebeliği önlemeye yöneliktir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı yalnızca prezervatif gibi bariyer yöntemler koruma sağlar. Bu nedenle çift yönlü korunma hedefleniyorsa prezervatif kullanımı önemlidir.
Elinizdeki rehber, doğum kontrol yöntemleri konusunda kapsamlı ve anlaşılır bilgiler sunmayı amaçlamaktadır. Kişisel sağlık durumunuza ve yaşam planınıza en uygun yöntemi belirlemek için uzman görüşü almayı unutmayın.
Doğum kontrol yöntemleri hakkında detaylı bilgi ve randevu için: 0850 222 0 494